Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nden CİMER aracılığıyla 27 Mart 2023'te alınan ve 21 Mayıs 2023'te İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şube Müdürlüğü'ne gönderilen ihbarın ardından tamamlandı.
Mali Suçlar Dairesi Başkanlığı'nın soruşturma kapsamında hazırladığı raporda, CİMER'e gönderilen tebligatta şu ifadelere yer verildi:
“Eski PKK'lı tutuklular ve şimdiki İYİ Partililer, Reyap Hastanesi yenidoğan yoğun bakım doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen, SSK'yı, Reyap Hastanesi'ni, Beylikdüzü Medilife Hastanesi'ni, Bağcılar Şafak Hastanesi'ni, Doğa Hastanesi'ni, Bağcılar Hastanesi'ni, eski Ethica Hastanesi'ni, Duygu'yu dolandırıyorlar. Birçok hastanenin hastanesini ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralamış, geceleri nöbetçi doktor bulundurmamış, doktorun uyguladığı insanlık dışı ve uygunsuz koşullar nedeniyle ve daha birçok nedenden dolayı pek çok çocuk insanlık dışı bir şekilde ölmüştür. Epikrizin 3. basamağı olan ve 112'nin komuta kontrol denilen birinci basamak bakımı. Yıllarca hastanelere rüşvet vererek, çocuk satın alarak milyonlarca Türk lirası kazandılar ve satılan bu çocuklar yüzlerce çocuğun ölümüne sebep oldular. Çocukların ölmemesi için Fırat Sarı ve İlker Gönen'in yoğun bakım ünitelerindeki kötü koşullar, bu kan emici hainlerin durdurulması gerekiyor. Bahsettiğim hastaneler bir anda denetlense ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Bu ölen çocuklar sizin de çocuklarınız olabilir. “Sevgili devletimin gereğini yapacağından hiç şüphem yok.”
Açıklamada, soruşturma kapsamında polis ekiplerinin iddialar üzerine proje çalışması yaptığı belirtilirken, çalışmada Dr. Fırat Sarı ve Dr. İlker Gönen'in 112 acil durum merkezi çalışanları ile ortak hareket ettiği kaydedildi. Suç içerikli olduğu değerlendirilen 2 bin 400 görüşmeden, il sağlık müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan incelemelerde 41 şüphelinin suça karıştığı belirlendi.
Raporda, proje çalışması sonrasında İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan incelemelerde 197 suç eyleminin meydana geldiği ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan kontroller, banka hesap hareketleri, HTS sınavları ve fiziki takip raporları kriminal konuşmalarla örtüşüyordu.
Organizasyonun çalışma şekli anlatıldı
Özetle Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi Dr. Dr. Fırat Sarı, şirketin çalışan sicilinde çalışan olarak kabul edilmektedir. İlker Gönen, Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 10. maddesine aykırı olarak: “Binanın hastane olarak kullanılan kısmında asla başka amaçla iş yeri olamaz, binanın hastane içindeki bir kısmı hiçbir şekilde kiralanamaz, devredilemez. İstanbul'da birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işletmek üzere devraldığı ve bağlı sağlık çalışanlarını anlaşmalı olduğu hastanelerin yenidoğan ünitelerine yerleştirdiği bildirildi.
Bu kişiler, 112 numaralı Acil Çağrı Merkezi'nin ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, 112 numaralı Acil Çağrı Merkezi'ne başvuran hastalar Fehmi Alperen, il dışından sevk edilen hastalar ise o sırada sağlık hizmetlerinde görev yapan Serdar Yüksel ve Renas Kılıç'tı. Esenyurt Belediyesi çalışanları, devlet hastanelerinde veya çeşitli özel hastanelerde görev yaptı. Yoğunluk nedeniyle başka hastanelerde doğumu ve tedavisi uygun görülen minik hastaları, kurdukları suç örgütü sayesinde keşfettikleri bildirildi. ve onları sahip oldukları hastanelere götürdüler. işleme yöntemlerinin uygun olup olmadığına bakılmaksızın bir sözleşme.
Raporda, şüphelilerin hayatın normal akışına aykırı olarak genç hastaların uzun süre hastanede tutulmasına neden olduğu ve şüphelilerin SGK'dan büyük miktarlarda ödemeler yaptırarak kamu kurumuna zarar verdikleri, aynı zamanda Zaman zaman yeterli tedavi yöntemleriyle tedavi edilemeyen çocukların ölümüne neden oldu.
Vaka raporunda, şüpheli Sarı'nın İstanbul'da anlaşmalı olduğu Bağcılar Medilife, Beylikdüzü Medilife, Bağcılar TRG Hospitalist, Avcılar Hastanesi, Reyap Hastanesi ve İlk Hastane'nin yenidoğan yoğun bakım ünitesini ve devlet hastanelerindeki küçük hastaları devraldığı belirtiliyor. ya da sürekli dolu olan birkaç özel hastanenin, bunun gerçekleşmesi için SGK'ya büyük miktarlarda paralar alınmasına neden olduğu bildirildi.
Raporda ayrıca şüphelilerin hastanenin gelirini artırmak için bu şekilde çalıştıkları ve bunun karşılığında “avans” adı altında ödeme aldıkları bilgisi de yer aldı.
Örgüt üyeleri sistemi atlatmak için harekete geçti
Mutabakatta, örgütün sistemi atlatmak amacıyla anlaşmalı olduğu hastanelerin gelirlerini artırmak için nasıl harekete geçtiği anlatıldı.
112 suç örgütü elebaşı Gıyasettin Mert Özdemir, 112 acil servis ambulans şoförü Renas Kılıç ve İstanbul 112 acil hastanesine sevk işlemlerini yürüten örgüt üyesi Fehmi Alperen ve Serdar Yüksel örgütü üyesi İl dışına hastane nakil işlemlerini yürüten, kamu veya özel hastanelerden sevk edilmesi gereken yenidoğan hastaları. Öğrendikleri belirtildi.
Özetle bu kişiler örgütün lideri Dr. Fırat Sarı'ya veya örgütün yöneticisi İlker Gönen'e haber verip, çocuğu nakletmek istedikleri hastane hakkında talimat aldıktan sonra Komisyonun algoritmasına aykırı davranmaktadırlar. Acil sağlık hizmetlerinin (ASKOM) koordineli olarak o hastaneye gerekli sevkinin gerçekleştirilmesi için önce minik hastanın ailesini götürdükleri, hastayı ikna ettikten sonra sözde tedavi reddini yaptıkları, ardından da, Örgüt müdürü Özdemir'e 112 acil servis numarası alınmadan maddi yardımda bulunuldu. bu hastayı başka bir hastaneye yatırmamış gibi davranarak, kuruluş bünyesindeki bağlı hastanelerden birine acil erişim sağlanması.
ASKOM algoritmasına göre, hastanın bulunduğu devlet veya özel hastanede aşırı kalabalıklık veya tedavi koşullarının yetersiz olması nedeniyle hastanın başka bir hastaneye nakledilmesi uygun görüldüğünde, raporda belirtilen prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir. Rapora (hastanın 1999'dan itibaren gelişimini belirleyen rapor) ek olarak, vakaların Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurumlarına nakline ilişkin talep formu ve sağlık raporlarının düzenlenmesine ilişkin genel beyan formunun da doldurulması gerekmektedir.
Bu işlemlerin ardından durumun önce ASKOM'a, ardından Kamu Hastane Hizmetleri Müdürlüğü'ne bildirildiği, 112 Koordinasyon Merkezi'nden gelen talep üzerine provizyon numarası alınarak özel kişilerin hastanelere sevkinin gerçekleştirildiği bildirildi. Daha önce Merkezi Acil Durum Yönetimine 112 rapor edilmiş ve yeterli bakımı sağlayacak donanıma sahip olanlar.
Mutabakatta, bu sürecin belirli bir düzen ve düzen içerisinde yürütüldüğü, her hastanenin aynı hızda hasta transferi sağlanarak rekabet koşullarının ihlal edilmesinin önlendiği vurgulandı.
Örgütün lideri kendisine bağlı sağlık çalışanlarıyla sürekli iletişim halindeydi.
Özetle, örgütün lideri Dr. Fırat Sarı'nın örgüt başkanı Dr. İlker Gönen ile birlikte hareket ederek küçük çocukları canları pahasına hukuka aykırı bir şekilde bağlı hastanelere naklettikleri belirtildi. hastanelerin yeterli şartlarda bakım verip veremediği, yeni doğan hastaların uzun süre hastanede yatmasını sağlayarak SGK'dan yüksek meblağlar kazananlar.
Raporda, şüphelilerin solunum bakımında kullanılan ilaçların yeni doğan hastalar üzerinde kullanılıp üçüncü kişilere satıldığını, bazen de yabancı yenidoğan hasta yakınlarının acı ve sıkıntılarından yararlanarak piyasa fiyatının üzerinde tedavi masrafı talep ettiklerini kanıtladığı belirtiliyor. örgüte üye olan hemşireler aracılığıyla “komisyonculuk” adı verilen bir yöntemle halka kamu ödemeleri yapılıyordu. Kurumu aracı olarak kullanarak dolandırıcılık yaptıkları kaydedildi.
Raporda, Fırat Sarı'nın bu ve buna benzer birçok işlemi takip etmek amacıyla her hastanede kendisine bağlı sağlık çalışanları ile sürekli iletişim halinde olduğu, bu sağlık çalışanlarına hem şirketinden hem de şahsi banka hesabından düzenli ödemeler yaptığı belirtildi.
Suç örgütünün planı ortaya çıktı
Notta yer alan suç örgütü şemasında örgütün lider, yönetici ve üyelerinin isimleri yer aldı.
Plana göre raporda, suç örgütünün liderinin Fırat Sarı, yöneticilerinin ise İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir olduğu, örgüt üyelerinin ise Renas Kılıç, Serdar Yüksel, Fehmi Alperen, Hakan Doğukan olduğu belirtildi. Taşçı, Hasan Basri Gök, Deniz Korkmaz, Enes'in Kaan Bölükbaşı, Hüseyin Günerhan, Sümeyye Nur Arslan, Cansu Akyıldırım ve Mehtap Sayar olduğu belirtildi.
Raporda, şüphelilerin yeni doğan hastalar için çok sayıda hastaneyle anlaşma yaparak, uygunsuz ve yetersiz tedavi yöntemleri nedeniyle ölmelerine veya kalıcı sağlık sorunları yaşamalarına neden oldukları, ayrıca SGK'ya yüksek tedavi masrafları için fatura keserek haksız kazanç elde ettikleri belirtildi. bu tedavi yöntemlerine
Raporda, İl Sağlık Müdürlüğü'nün denetim raporları, HTS kayıtları ve banka hesap hareketleri sonrasında elde edilen delillerden, örgüt elebaşının etrafında toplanan kişilerin birkaç kez suçun işlenmesine sebep olduğu ortaya çıktı. Hiyerarşik bir düzen ve belli bir işbölümü içerisinde suçun sürekliliğini sağlayan bir yapı içerisinde ve bu bağlamda yapılan çalışmalarda suç işlemek amacıyla örgüt oluşturacak unsurların oluşturulduğu değerlendirilmiştir.
Raporda ayrıca hastaneler ve orada çalışan şüpheli hemşireler de listeleniyor:
“Bağcılar Medilife Hastanesi Hemşiresi Çağla Durmuş, Beylikdüzü Medilife Ceren Hastanesi Hemşiresi Hatice Kırım, TRG Hopitalist Hastanesi Hemşiresi Cansu Akyıldırım, Reyap Hastanesi Hemşiresi Mehtap Sayar ve Sümeyye Nur Arslan, Esenler G Hastanesi Hemşiresi üney Hüseyin Günerhan, Bağcılar Şafak Mehmet Başli Hastanesi Hemşiresi, Duygu Hastanede 11 hastaneden hastaları takip eden hemşire Deniz Korkmaz ile hemşireler Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök yer alıyor.
