Son yıllarda artan madencilik, su, enerji ve tarım projelerinin kötü planlanması nedeniyle doğada geri dönüşü olmayan kayıplar meydana geliyor. Bu yıkıma kayıtsız kalmayan kişi ve kurumların mücadelesi her geçen gün artıyor. Yanlış politika ve uygulamalardan kaynaklanan hak ihlalleri, doğa ve insan hakları savunucularını bir araya getiriyor.
Bu konuyla ilgili çalışmalar yürüten Doğa derneği, yaşadıkları coğrafyada yasal veya yasa dışı yollarla doğayı yok eden projelere karşı çıkan ve bu konuda sivil inisiyatif alarak bu projeleri durdurmaya çalışan insanlarla bir çalıştay düzenledi. Avrupa Birliği'nin Think Civil programının desteğiyle gerçekleştirilen etkinlik, farklı deneyim ve uzmanlıklara sahip bir grup destekçinin bir araya gelerek hak ihlallerindeki son durumu değerlendirmesine olanak sağladı. Türkiye'nin farklı yerlerinden 20 hak savunucusu, bölgelerindeki yıkımı ve yerelde yapılan çalışmaları anlattı.
Programda Alakır Nehri Kardeşliği'nin HES mücadelesi, Akbelen ormanlarındaki direniş, Orhanlı köyü halkının kazandığı JES davaları, Karadeniz'deki başarılı doğa savunma örnekleri, insan haklarının etkin kullanımı gibi konular yer aldı. doğa savunuculuğu ve çevresel etki değerlendirme raporlarındaki araçlar.
“Doğanın sesi olmak için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Çalıştaya ilişkin konuşan Doğa Dicle Derneği Başkanı Tuba Kılıç; “20 yıldır yerel topluluklarla ve uluslararası ortaklarımızla birlikte doğanın haklarını savunmaya devam ediyoruz. Dünyada ve Türkiye'de hak ihlalleri artarak devam ediyor. Ne yeni politikalar ne de mevcut hukuk sistemi bu adaletsizlikleri engelleyemez. Doğa, içinde yaşayan tüm canlılarla birlikte sorunlara çözüm üretir ve değişime ayak uydurur. Değişen dünyaya ne kadar ayak uydurabiliriz? Biyoçeşitlilik kaybına ve iklim değişikliğine neden olan yaşam biçimimizi ne ölçüde değiştirebiliriz? Bu toplantıda bu gibi soruların cevabını hep birlikte aradık.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–